Читайте также: |
|
Bu dört katlı yapı (bina) okulumuzdur. Okulumuzun iki yapısı vardır. Baş yapımız budur. Kentin (şehrin) merkezine yakındır. Öbürü çok uzak. Bu binaya ben her sabah yaya geliyorum. Okulumuzun müdürü (rektörü), yani yönetmeni, çok görgülü bir profesördür, ikinci katta, kendi odasında çalışıyor. Akşamlan da burada. Her zaman, her gün okuldadır. Bütün gerekli işlere o bakıyor.
Baş yapımızın önünde büyük bir cadde vardır. Her iki yanında, yani sağında ve solunda, iki köprü (Daha doğrusu, bunların biri köprü, biri de estakat). Binamızın arkası da bir bahçe. O bahçenin içinde bir havuz da vardır.
Ben halen birinci sınıfta okuyorum Türkçe ve ingilizce'ye çalışıyorum. Boş vaktim (vaktim) azdır. Okula her gün oldukça
erken geliyorum. Saat sekizde artık enstitüdeyim. Derslerimiz saat sekizde, bazı günler de saat onda başlıyor. Öbür yapıda bunlar dokuzda veya (yahutta)on birde başlıyor.
Grupumuzda altı kişiyiz. Grapumuzun bütün öğrencileri çalışkan. Fakat başka (diğer) gruplarda tembel talebeler de yok değildir (=var). Grupbaşımız Bazil Semyonov bize örnektir. Görgülü ve disiplinli bir öğrenci. Daha bir Öğrencimizin soyadı Muratov. O da bize örnek (misal). Hem çalışkan, hem de çok anık (istidatlı).
Türkçe kolay değildir. Çok çalışmak gerek (lâzım). Ben ancak akşamları biraz dinleniyorum. Öğretmenimiz bizden memnun, ancak arkadaşım Nikolâ'dan hiç de memnun değildir. Türkçe'nin grameri ona pek güç geliyor. Dostum Muratov arasıra ona yardım ediyor.
Şimdi saat on bir. Herkes dersanededir. Dersimiz devam ediyor. Dersanemiz oldukça geniştir. İçinde beş masa, bir dolap ve altı yedi sandalye var. Derslerde biz Türkçe okuyor, yazıyor ve konuşuyoruz. Şimdi bütün Öğrenciler oturuyor, ancak Nikolâ yazı tahtasının önünde. Ne yapıyor? Yazıyor. Nereye? Yazıtahtasına. Öğretmenimiz pencerenin yanında duruyor, işimize bakıyor. Masasının üstünde bir kitap, bir defter ve birkaç yaprak kâğıt vardır.
İşte dersimiz bitiyor, herkes kalkıyor, dersaneden çıkıyor. Hiç birimiz burada kalmak istemiyor. Artık bir numaralı salona gidiyoruz. Ne bekliyorsun, sen de beraber gel.
A. Bana bak! Sen buranın öğrencisi misin?
B. Öğrenciyim. Ne var?
A. Şey..
B. Kapının yanında ne bekliyorsun? Okula girmek mi
istiyorsun? Peki, gir. Şimdi üst kata çık.
A. Nasıl yani?
B. Yaya, doğal.
A. Niye çıkıyoruz? Gereği var mı? Üst katta ne var?
B. Dersaneler.
A. Ne yapıyorsunuz dersanelerde?
B. Ne mi yapıyoruz? Çalışıyoruz tabiî. Yazıyor, okuyor, konuşuyoruz. Bak. Bugün birinci dersimiz işte bu odada.
A. Saat kaçta başlıyor.
B. Saat dokuzda,
A, Ya bitiyor?
B. Dersler mi? İkide. Arkamdan gir de otur.
A. Nereye?
B. Şuraya. Sen okulumuza yakın mı oturuyorsun?
A. Oldukça uzak. Kentin (şehrin) merkezinde. O ne? Bir
köprü mü?
B. Evet. Orası da bir cadde. Uzakta bir sinema var.
A. Buralarda bir havuz yok mu?
B. Okulumuzun arkası küçük bir bahçe. İçinde bir havuz
da var.
A. Okulunuzun yönetmeni kim?
B. Bir profesör. Çok görgülü.
A. Şimdi nerede?
B. Kendi odasında.
A. Odası bu katta mı bulunuyor?
B. Hayır, alt katta, daha doğrusu ikincide.
A. Peki, sizin burada işiniz ne?
B. Türkçe'ye çalışıyoruz. Türkçe kolay değil. Grameri bana
güç geliyor.
A. Devam et. Öğretmenin tabiî senden memnun değil.
B. Pekde memnun değil, doğru. Doğru ama, ben çok
çalışıyorum. Tembellerden değilim. İşim çok, boş vaktim
yok.
A. Hiç dinlenmiyor musun?
B. Dinleniyorum doğal, fakat az.
A. Peki, anık öğrenci yok mu grupunuzda.
B. Biri var. Bize yardım ediyor. Grupumuzda beş kişiyiz.
A. Grvıpbaşınız mı o?
B. Hayır. Fakat herkese örnek.
A. Şimdi burada mı?
B. Hayır. Bak. Butum masaların üstü boş. Neden? Odada kimse yok da ondan.
A. Ya masaların altında bir şey(ler) yok mı?
B. Orası da boş. Bak. Ancak benim çantam var. O da
dolabın yarımda.
A. Dolabın içi de boş mu?
B. Yeter artık. Şimdi sen kalk, dön.
A. Nereye?
B. Alt kata. Enstitüden çıkmak gerek ya...
A. Neden? Ben biraz daha burada kalmak, biraz daha
konuşmak istiyorum.
B. Yok! Saat dokuza geliyor. İş başlıyor.
A. Dokuzda mı çalışmaya başlıyorsunuz?
B. Evet. Sen de dinlenmeye git.
A. Teşekkür ederim. Allaha ısmarladık, arkadaş.
B. Güle güle, aslanım. Herhangi başka bir gün gel.
Дата добавления: 2015-10-16; просмотров: 63 | Нарушение авторских прав
<== предыдущая страница | | | следующая страница ==> |
Dinlenmek (istirahat etmek) — | | | Переведите на русский язык следующие предложения; |