Студопедия
Случайная страница | ТОМ-1 | ТОМ-2 | ТОМ-3
АрхитектураБиологияГеографияДругоеИностранные языки
ИнформатикаИсторияКультураЛитератураМатематика
МедицинаМеханикаОбразованиеОхрана трудаПедагогика
ПолитикаПравоПрограммированиеПсихологияРелигия
СоциологияСпортСтроительствоФизикаФилософия
ФинансыХимияЭкологияЭкономикаЭлектроника

Abdurrahman DÝLÝPAK 32 страница



 

ZAMİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zamir).

 

ZARAFET: (Ar.) Ka. - İncelik, güzellik, zariflik.

 

ZARİF: (Ar.) Er. 1. Nazik ve hoş konuşan, ince ve hoş tavırlı olan kimse, kibar. 2. İnceliği, latifliği ile hoşa giden.

 

ZARİFE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zarif).

 

ZATİ: (Ar.) Er. 1. Kendiyle ilgili, kendine ait, özel. 2. Özle ilgili.

 

ZATİNUR: (Ar.) Ka. - Aydınlık, nurlu kişi.

 

ZATİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zati).

 

ZAYİÇE: (Fars.) Ka. - Yıldızların belli zamandaki yerlerini gösteren cetvel.

 

ZEBERCET: (Ar.) Ka. - Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı.

 

ZEBİH: (Ar.) Er. 1. Kesilmiş veya kesilecek kurban. 2. Hz. İsmail ile Hz. Muhammed'in babası Hz. Abdullah'ın lakabı.

 

ZEHEB: (Ar.) Er. - Altın. (bkz. Zer).

 

ZEHRA: (Ar.) Ka. - Çok beyaz ve parlak yüzlü. Hz. Muhammed'in kızı Hz. Fatıma'nın lakabı.

 

ZEHRE: (Ar.) Ka. - Çiçek. (bkz. Şükufe).

 

ZEHREVAN: (Ar.). - Kur'an'daki sure-i Bakara ile Sure-i Al-i İmran. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEKAİ: (Ar.) Er. - Zekayla ilgili, zekaya ait.

 

ZEKAVET: (Ar.) Ka. - Zeka, zeki-lik.

 

ZEKERİYA: (Tür.) Er. - Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen peygamberlerden biri.

 

ZEKİ: (Ar.) Er. 1. Zekalı çabuk anlayan ve kavrayan. 2. Zeka belirten.

 

ZEKİRE: (Ar.) Ka. - Belleği güçlü olan, unutmayan.

 

ZEKİYE: (Ar.) Ka. - Anlayışlı, kavrayışlı, zeka sahibi.

 

ZELİHA: (Ar.) Ka. - (bkz. Züleyha).

 

ZEMHERİR: (Ar.) - Gündönümünden sonraki şiddetli soğuklar, kara kış. (22. Aralık'tan 31 Ocak'a kadar). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEMİN: (Fars.) Er. 1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. Konu, tema.

 

ZEMİNE: (Fars.) Ka. - (bkz. Zemin).

 

ZEMZEM: (Ar.) - Ka'be çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun müslümanlarca kutsal sayılan suyu. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZENAN: (Fars.) Ka. 1. Kadınlar. 2. (bkz. Nisa).

 

ZENNİŞAN: (f.a.i.) Ka. - Ünlü, tanınmış kadın.

 

ZENNUR: (Tür.) Ka. - (bkz. Zinnur).

 

ZERR: (Ar.) Er. - Karınca yumurtası. Ebu Zerr: Ashab-ı Kiram'da zühd ve takvaca meşhur bir zat.

 

ZERAK: (Ar.) - Mavi, gök renkli. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZERARE: (Fars.) - Saçıntı, saçılan şey. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEREFŞAN: (Fars.) Ka. 1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü.

 

ZEREN: (Tür.) - Anlayışlı, kavrayışlı, zeki. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZERGUN: (Fars.) Ka. - Altın renkli, altın gibi san olan.

 

ZERGÜL: (Fars.) Ka. - Altın gibi.

 

ZERİA: (Ar.) Ka. - Vesile, bahane, fırsat.

 

ZERİN: (Fars.) - Altından olan, altın gibi parlak olan, san olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZERİŞTE: (Fars.) 1. Altın tel, sırma. 2. San. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZERKA: (Ar.). 1. Gök gözlü. 2. Gök mavisi. 3. Mavi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZERNİGAR: (Fars.) Ka. - Altınla işlenmiş, yaldızlı.

 

ZERNİŞAN: (Fars.) Ka. - Kılıç gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme, süs.



 

ZERRİN: (Fars.) Ka. 1. Altından mamul. 2. Altın renginde sarı. 3. Parlak. 4. Güzel kokulu bir cins çiçek. 5. Fulya.

 

ZERTAR: (Fars.) Ka. 1. Altın tel, sırma. 2.Güneş ışını.

 

ZERVER: (Fars.) - Altın yaldızlı olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEVAHİR: (Ar.) 1. Parlak yıldızlar. 2. (bkz. Zahir). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEVAL: (Ar.) Er. 1.Yerinden ayrılıp, gitme. 2. Zail olma, sona erme. 3. Güneşin başucunda bulunma zamanı.

 

ZEVKAN: (Ar.) 1. Zevk bakımından, zevkçe. 2. Zevk yoluyla. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEVRA: (Ar.) 1. Dicle nehri. 2. Bağdat şehri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEVRAK: (Ar.). 1. Kayık, sandal. 2. Mekke'de yapılan zemzem şişesi. 3. Çiçek testisi, kadehi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZEVVAK: (Ar.) Er. 1. Bir şeyi çok fazla tadan. 2. Bir şeyi çok fazla deneyen. 3. Bir şeyin çok fazla farkına varan.

 

ZEYCAN: (Fars.) Er. - Candan, cana yakın.

 

ZEYNEB: (Ar.) Ka. - Değerli taşlar, mücevherler. Zeyneb binti Cahş: Peygamberimiz (s.a.s)' in hanımlarından.

 

ZEYNEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin zineti, süsü.

 

ZEYNEL: (Tür.) Er. - Zeynelabidin adından kısalmış ad.

 

ZEYNELABİDİN: (Ar.) Er. İbadet edenlerin süsü.

 

ZEYNİ: (Ar.) Er. - Süsle, bezekle ilgili.

 

ZEYNİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zeyni).

 

ZEYNO: (Tür.) Ka. - Zeynep adının bozulmuş hali.

 

ZEYNULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın süsü.

 

ZEYNUR: (Ar.) Er. - (bkz. Zinnur).

 

ZEYREK: (Tür.) Er. 1. İlgi çekici. 2. Eli uz, usta. 3. Akıllı, zeki.

 

ZEYYAL: (Ar.) Ka. - Uzun etekli.

 

ZEYYAN: (Ar.) Ka. - Süsler, pırıltılar.

 

ZEYYAT: (Ar.) Er. - Zeytinyağı, zeytinyağı yapan kimse.

 

ZİBA: (Fars.) Ka. 1. Süslü, güzel. 2. Yakışıklı.

 

ZİCAN: (Fars.) Ka. 1. Canlı, canayakın, candan.

 

ZİBARU: (Fars.) Ka. - Güzel yüzlü, dilber.

 

ZİHNİ: (Ar.) Er. - Zihinle, akılla ilgili.

 

ZİHNİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zihni).

 

ZİKRİ: (Ar.) Er. - Anma ile ilgili.

 

ZİKRA: (Ar.) 1. Anma, hatırlama. 2. İbret, örnek. 3. Öğüt. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZİNET: (Ar.) Ka. - Süs, bezek.

 

ZİNDE: (Fars.) 1. Diri, yaşayan, canlı. 2. Dinç, sağlam, güçlü kuvvetli. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZİNNUR: (Ar.) Er. - Nurlu, ışıklı, aydınlık.

 

ZİNNURE: (Ar.) Ka. - (bkz. Zinnur).

 

ZİNNUREYN: (Ar.) Er. - İki nur sahibi. Hz. Osman'a Hz. Muhammed (s.a.s)'in iki kızıyla evlendiği için bu ad verilmiştir.

 

ZİRVE: (Ar.) - Doruk, bir şeyin en yüksek noktası, tepesi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZİŞAN: (Ar.) 1. Şanlı, sereni. 2. Canlı. 3. Bir tür lale. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZİVEKAR: (Ar.) Er. - Vekarlı. Vakar dolu. Vakar sahibi.

 

ZİVER: (Fars.) - Süs, bezek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZİVERBEY: (Tür.) Er. - (bkz. Ziver).

 

ZİYA: (Ar.) Er. - Aydınlık, parlaklık, nur, ışık.

 

ZİYAD: (Tür.) Er. - Fazlalık, çokluk. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır. Ziyat.

 

ZİYAEDDİN: (Ar.) Er. - Dinin ışığı, aydınlığı.

 

ZİYNET: (Tür.) Ka. - (bkz. Zinet).

 

ZİYNETİ: (Ar.) Ka. - Süsle, bezekle ilgili

 

ZOBU: (Tür.) Er. 1. İri yarı, kadın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındaki hizmetlilere verilen ad.

 

ZORAL: (Tür.) Er. - Zor al.

 

ZORLU: (Tür.) Er. 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı.4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken.

 

ZUHAL: (Ar.) Ka. - Güneşe uzaklık bakımından altıncı durumda olan gezegen, satürn.

 

ZUHUR: (Ar.) Görünme, meydana çıkma, baş gösterme. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ZUHURİ: (Ar.) Er. - Orta oyununda komik rolünü yapan kimse.

 

ZÜBEYDE: (Ar.) Ka. - Öz, asıl, cevher.

 

ZÜBEYR: (Ar.) Er. - Yazılı, küçük şey.

 

ZÜBEYİR: (Ar.) Er. - (bkz. Zübeyr).

 

ZÜHDİYE: (Ar.) Ka. - Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.

 

ZÜHDİ: (Ar.) Er. - (bkz. Zühdiye).

 

ZÜHEYR: (Ar.) Er. 1.Küçük çiçek, çiçekcik. 2. Banet Suad kasidesinin sahibi olan Ka'b'ın kendisi gibi şair olan babası.

 

ZÜHRE: (Ar.) Ka. - Çoban yıldızı, venüs.

 

ZÜLAL: (Ar.) Ka. 1. Hafif, saf ve tatlı su.

 

ZÜLEYHA: (Ar.) Ka. - Hz. Yusuf un hanımı, güzelliğiyle ünlenmiştir.

 

ZÜLFİ: (Ar.) Er. 1. (bkz. Zülfıkar). 2. Kılıcın kabzasına iliştirilen süs.

 

ZÜLFİBAR: (Fars.) Ka. - Dağılmış, saçılmış saç.

 

ZÜLFiKÂR: (Ar.) Er. 1. Hz. Peygamberin Hz. Ali'ye hediye ettiği çatal ağızlı kılıç. 2. İki parçalı.

 

ZÜLFİYAR: (Fars.) Ka. - Sevgilinin zülüflü saçı.

 

ZÜLFİZAR: (Fars.) Ka. - Ağlayan, inleyen saç.

 

ZÜLKARNEYN: (Ar.) Er. 1. İki boynuzlu anlamında. 2. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen şahıs. 3. Büyük İskender.

 

ZÜMER: (Ar.) Er. 1. Zümreler, gruplar. 2. Kur'an-ı Kerim'in 39. süresi.

 

ZÜMRA: (Ar.) Ka. 1. Güzel, iyi ahlaklı. 2. Cesur, yiğit, yürekli. 3. Zeki, bilgili kadın.

 

ZÜMRÜT: (Ar.) Ka. - Parlak yeşil renkli kıymetli taş.

 

ZÜRARE: (Ar.) Ka. - Saçıntı, saçılan şey.

 

-------------------------Sonu------------------------------

 

 

KISALTMALAR:

Tür. = Türkçe. Ar. =Arapça. Fars. = Farsça. Yun. = Yunanca. Ýbr. = Ýbranice. Fran. = Fransızca. Lat. =

Latince Süry. = Süryanice Ýtal. = Ýtalyanca t.a.i. = Türkçe-Arapça isim. a.t.i. = Arapça-Türkçe isim t.f.i. =

Türkçe-Farsça isim. f.t.i. = Farsça -Türkçe isim a.f.i. = Arapça-Farsça isim. f.a.i. = Farsça - Arapça isim

Er. - = Erkek Ka. = Kadın bkz. = Bakınız.


Дата добавления: 2015-10-21; просмотров: 24 | Нарушение авторских прав







mybiblioteka.su - 2015-2024 год. (0.028 сек.)







<== предыдущая лекция | следующая лекция ==>