Студопедия
Случайная страница | ТОМ-1 | ТОМ-2 | ТОМ-3
АрхитектураБиологияГеографияДругоеИностранные языки
ИнформатикаИсторияКультураЛитератураМатематика
МедицинаМеханикаОбразованиеОхрана трудаПедагогика
ПолитикаПравоПрограммированиеПсихологияРелигия
СоциологияСпортСтроительствоФизикаФилософия
ФинансыХимияЭкологияЭкономикаЭлектроника

Abdurrahman DÝLÝPAK 21 страница



 

OSMAN: (Ar.) Er. 1. Bir tür kuş ya da ejderha. 2. Hz. Muhammed (s.a.s)'in damadı ve Hz. Ömer'den sonra devlet başkanı olan III. halife. 3. Osmanlı devletinin kurucusu, Osman Gazi.

 

OTAC: (Tür.). - Hekim, doktor. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

OTARAN: (Tür.) Er. - Hayvanları otlatan çoban.

 

OTAY: (Tür.) - Ateş renginde ay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

OYA: (Tür.) Ka. 1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ ya da firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik.

 

OYAL: (Tür.) - Oy al. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

OYALP: (Tür.) Er. - Oy alp.

 

OYANALP: (Tür.) Er. - Oğan alp. Güçlü yiğit.

 

OYHAN: (Tür.) Er. - Oy han.

 

OYKAN: (Tür.) Er. - Oy kan.

 

OYKUT: (Tür.) Er. - Oy kut.

 

OYLUM: (Tür.) 1. Vadi, koyak. Çukur, oyuk. 2. Bir cismin uzayda kapladığı boşluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

OYMAN: (Tür.) Er. - Görüş, düşünce sahibi.

 

OYTUN: (Tür.) 1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. Alçak yer, ova. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

OYTUNÇ: (Tür.) Er. - Oy tunç.

 

OYUM: (Tür.) - Oymak işi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

OZAN: (Tür.) Er. 1. Şiir yazan, şair. Halk şairi. 2. Şakacı, tatlı, güzel konuşan.

 

OZANALP: (Tür.) Er. - Şiir söyleyen tatlı dilli yiğit.

 

OZANER: (Tür.) Er. - Ozan er.

 

OZANSOY: (Tür.) Er. - Güzel konuşan, şiir yazan bir soydan gelen.

 

OZANSÜ: (Tür.) Er. - Güzel konuşan, şiir yazan asker.

 

OZGAN: (Tür.) Er. - Öne geçen, kazanan, başarılı.

 

------------------------Sonu------------------------------

Ö

 

ÖCAL: (Tür.) Er..- Yapılan kötülü­ğün acısını çıkar, öcünü al.

 

ÖCALAN: (Tür.) Er. - İntikam alan.

 

ÖDÜL: (Tür.) l Bir basan ya da iyilik karşısında verilen armağan. 2. Yarışma veya müsabakalarda bir tarafın, kazanana verdiği hediye, mükafat. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖGE: (Tür.) 1. Çok akıllı. Yaşlı kimse. 2. Bir ulusun büyüğü, ileri geleni. 3.. Hekim. 4. Ün, şöhret. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖGEDAY: (Tür.) Er. 1. Çok akıllı, bilgili. 2. Moğol hükümdarı Cengiz Han'ın oğlu.

 

ÖGER: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili kimse.

 

ÖGET: (Tür.) - Beğenilen, aranılan, övülen, iyi güzel. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖGETÜRK: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili Türk.

 

ÖĞÜN: (Tür.) 1. Kendini yücelt, gurur duy. 2. Zaman vakit. 3. Kez, defa. 4. Önde, ileride olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖĞÜT: (Tür.) - Bir kimseye yapması ya da yapmaması gereken şeyler için söylenen söz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖKE: (Tür.) Er. - (bkz. Öge).

 

ÖKER: (Tür.) Er. - Akıllı kimse.

 

ÖKKEŞ: (Ar.) Er. 1. Erkek örümcek. 2. Bir dağ adı.

 

ÖKLÜ: (Tür.) Er. - Akıllı.

 

ÖKMEN: (Tür.) Er. - Akıllı, zeki, bilgili kimse.



 

ÖKMENER: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili kimse.

 

ÖKTEM: (Tür.) Er. - Güçlü, onurlu, gösterişli, korkusuz.

 

ÖKTEMER: (Tür.) Er. - (bkz. Öktem).

 

ÖKTEN: (Tür.) Er. - Akıllı, bilgili, fazıl, kahraman, cesur.

 

ÖKTÜRK: (Tür.) Er. - Akıllı, güçlü Türk.

 

ÖMER: (Ar.) Er. - İslam Devleti'nin II. Halifesi Ömer b. Hattab. Dünya durdukça adaletinden dolayı ondan bahsedilecek. Cennetle müjdelenmiştir. Hak ile Batılı çok iyi ayırt edebilen bir alim olduğu için Ömeru'1-Faruk adını almıştır.

 

ÖMÜR: (Ar.) 1. Hayat müddeti, yaşama süresi. 2. Hayat, dirilik. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖMÜRAL: (a.t.i.) Er. - Uzun ömürlü ol.

 

ÖMÜRCAN: (a.t.i.) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNAL: (Tür.) Er. - İleri git, lider ol anlamında.

 

ÖNAY: (Tür.) - Ayın ilk günlerindeki hali, hilal. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNAYDIN: (Tür.) Ka. - Ön aydın.

 

ÖNCEL: (Tür.) 1. Birine göre kendinden önce yerini tutmuş olan kimse. 2. Bizden önce yaşamış olanlar. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNCÜBAY: (Tür.) Er. - Klavuz, rehber, önder kişi.

 

ÖNDER: (Tür.) - Bir davada, fikri siyasi bir harekette önde giden, önayak olan, kitleyi idare eden kimse, lider, şef. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNEL: (Tür.) - Bir işin tamamlanması için verilen süre, vade, mühlet. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNEN: (Tür.) - Hak, adalet. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNER: (Tür.) 1. Önde gelen, başta gelen. 2. Yön. 3. Sıra. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNGAY: (Tür.) - Jüpiter gezegeni. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNGEL: (Tür.) Er. - Ağır başlı.

 

ONGEN: (Tür.) - Basan, zafer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNGÜ: (Tür.) Er. 1. İlk, önce, önceki. 2. Direnme, inat.

 

ÖNGÜL: (Tür.) 1. Direnen, inatçı kimse. 2. Ön ayak olan, teşvik eden. 3. Kılavuz. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖNGÜT: (Tür.) Er. 1. Saklanarak yanaşma, izinden yürüme. 2. Hücum etmek için elverişli yer.

 

ÖNKAL: (Tür.) Er. - Ön kal.

 

ÖNNUR: (Tür.) Ka. - Ön nur.

 

ÖNSAL: (Tür.) Er. - Ön sal.

 

ÖNSOY: (Tür.) Er. - İlk soy.

 

ÖNÜR: (Tür.) - Kendinden önceki, eski. Öne geçen, ileriye giden. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖREN: (Tür.) 1. Eski yapı ya da kent kalıntısı. 2. Şehir kent. Köy. 3. Bitek ova. 4. Ormanlık yer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖRENEL: (Tür.) Er. - Cömert ve geniş el.

 

ÖRENER: (Tür.) Er. - Geniş, güven veren yiğit.

 

ÖRENGÜL: (Tür.) Er. - Yaban gülü.

 

ÖRGEN: (Tür.) Er. 1. Organ. 2. İnce halat, urgan.

 

ORSAN: (Tür.) Er. - Yüce adı olan.

 

ÖRSEL: (Tür.) Er. - Ör sel.

 

ÖTÜKEN: (Tür.) Er. 1. Oğuz destanında Tiyenşan dağlarıyla Orhun havzası arasında bulunduğu belirtilen, ormanlık kutsal bölge. 2. Moğolca'da yer Tanrıçası. - İsim olarak kullanılmaz.

 

ÖVEÇ: (Tür.) Er. - 2, 3 yaşındaki erkek koyun.

 

ÖVÜNÇ: (Tür.) - Övünmeye yol açan, övünülecek şey. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖYMEN: (Tür.) Er. - Evcimen, evine bağlı.

 

ÖZ: (Tür.) 1. Bir kimsenin betiği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel öğesi. 3. Kan bağı ile bağlı olan. 4. Katıksız, an. 5. Çay, dere. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZAK: (Tür.) Er. - Öz ak. Özü temiz, doğru kimse.

 

ÖZAKAN: (Tür.) Er. - Öz akan.

 

ÖZAKAY: (Tür.) - Öz akay. Özü temiz kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZAKIN: (Tür.) Er. - Öz akın.

 

ÖZAKINCI: (Tür.) Er. - Öz akıncı.

 

ÖZAKTUĞ: (Tür.) Er. - Beyaz tuğ.

 

ÖZAL: (Tür.) Er. - Öz al.

 

ÖZALP: (Tür.) Er. - Özünde yiğit olan kimse.

 

ÖZALPMAN: (Tür.) Er. - Özünde yiğit olan kimse.

 

ÖZALPSAN: (Tür.) Er. - Yiğitliğiyle tanınan kimse.

 

ÖZALTAN: (Tür.) - Sabah seher vöaktinde göğün kızıllaşarak aydınlanması. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZALTAY: (Tür.) Er. - Altaylara mensup. Öztürk.

 

ÖZALTIN: (Tür.) - Özü altın gibi değerli olan kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZALTUĞ: (Tür.) Er. - Kırmızı tuğ.

 

ÖZAN: (Tür.) Ka. - Öz an.

 

ÖZARI: (Tür.) - Arı gibi çalışkan kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZARKIN: (Tür.) Er. - Öz arkın.

 

ÖZASLAN: (Tür.) Er. - Aslan gibi güçlü, soylu kimse.

 

ÖZATA: (Tür.) Er. - Ata ve Öz kelimelerinden birleşik isim.

 

ÖZATAY: (Tür.) Er. - Özü herkesçe tanınan kimse.

 

ÖZAY: (Tür.). - Özü ay gibi temiz, parlak, aydınlık kimse.

 

ÖZAYDIN: (Tür.) - Özü temiz, aydınlık kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBAL: (Tür.) Er. - Balın özü. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBALA: (Tür.) Er. - Öz çocuk.

 

ÖZBAŞ: (Tür.) Er. - Öz baş.

 

ÖZBAŞAK: (Tür.) Ka. - Öz başak.

 

ÖZBATU: (Tür.) Er. - Öz batu.

 

ÖZBAY: (Tür.) Er. - Yiğit, Türk Alpi.

 

ÖZBEK: (Tür.) 1. Yiğit, cesur, özü güçlü. 2. Orta Asya'da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kimse. 3. Dere, çay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBEKKAN: (Tür.) Er. - Özbek soyundan gelen.

 

ÖZBEN: (Tür.) - Soyluluk ve asalette öz, temel. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBERK: (a.f.i.) Er. - Özü güçlü kimse.

 

ÖZBEY: (Tür.) Er. - (bkz. Özbay).

 

ÖZBİL: (Tür.) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBİLEK: (Tür.) - Güçlü bilek. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBİLEN: (Tür.) - Kendisi bilen, kendiliğinden bilen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBİLGE: (Tür.) - Bilgelik taşıyan. Doğasında bilgelik bulunan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBİLGİN: (Tür.) - Öz bilgin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBİLİR: (Tür.) - Asıl bilgiye ulaşan, temel bilgi sahibi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZBİR: (Tür.) Er. - Soy, temel, asıl birliği.

 

ÖZBOĞA: (Tür.) Er. - Öz boğa.

 

ÖZCAN: (Tür.) - Candan, samimi, içten. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZCANAN: (t.f.i.) Ka. - Kişiye en yakın, sevgili.

 

ÖZCEBE: (Tür.) Er. - Zırh, cevşen, silah, mühimmat işleriyle uğraşan.

 

ÖZÇAM: (Tür.) Er. - Öz çam.

 

ÖZÇELİK: (Tür.) Er. - Özü çelik gibi sert ve güçlü.

 

ÖZÇEVİK: (Tür.) Er. - Canlı, çevik, hareketli kimse.

 

ÖZÇIN: (Tür.) Er. - Özü doğru, saf, temiz kimse.

 

ÖZÇINAR: (Tür.) Er. - Öz çınar.

 

ÖZDAĞ: (Tür.) Er. - Öz dağ.

 

ÖZDAL: (Tür.) - Öz dal. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZDAMAR: (Tür.) Er. - Öz damar.

 

ÖZDEĞER: (Tür.) Er. - Bir şeyin gerçek değeri.

 

ÖZDEK: (Tür.) Er. 1. Temel, esas, kök. 2. İç, öz, çekirdek. 3. Madde.

 

ÖZDEL: (Tür.) - Hediye. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZDEMİR: (Tür.) Er. - Özü demir gibi güçlü.

 

ÖZDEN: (Tür.) 1. Soyca temiz, köleliği olmayan, özgür. 2. Özle, özvar-lıkla, gerçekle ilgili. 3. Suların geçtiği yer, su geçidi. 4. Özsu. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZDENER: (Tür.) Er. - Özden er.

 

ÖZDEREN: (Tür.) Ka. - Öz deren.

 

ÖZDEŞ: (Tür.) - Her türlü nitelik bakımından eşit olan, benzer olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZDİL: (Tür.) Er. - Gönülden, içten.

 

ÖZDİLEK: (Tür.) - Candan dilenen dilek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZDİLMAÇ: (Tür.) Er. - Tercüman, çevirmen.

 

ÖZDİNÇ: (Tür.) Er. - Özlü, canlı, dinç olan kimse.

 

ÖZDİNÇER: (Tür.) Er. - Özü canlı, dinç olan kimse.

 

ÖZDOĞA: (Tür.) Er. - Gerçek, bozulmamış tabiat.

 

ÖZDOĞAL: (Tür.) Er. - Öz doğal.

 

ÖZDOĞAN: (Tür.) Er. - Öz doğan.

 

ÖZDOĞRU: (Tür.) Er. - Özünden temiz, dürüst kimse.

 

ÖZDORU: (Tür.) Er. - Öz doru.

 

ÖZDORUK: (Tür.) Er. - Zirve. Yüksek şahsiyet.

 

ÖZDURAN: (Tür.) Er. - Öz duran.

 

ÖZDURDU: (Tür.) Er. - Öz durdu.

 

ÖZDURU: (Tür.) Er. - Özü duru, katıksız olan.

 

ÖZEK: (Tür.) 1. Güç. 2. Çalışkan. 3. Küçük dere. 4. Ağacın, bitkinin özü, içi. Bitki filizi. 5. Bir şeyin ortası. 6. Sel yarıntısı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZEKAN: (Tür.) Er. - Öze kan.

 

ÖZEL: (Tür.) - Öz el. l. Yalnız bir kişiye, bir şeye ait ya da ilişkin olan. Devlete değil, kişiye ait olan. 2. Her zaman görülenden, olağandan farklı, dikkate değer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZEN: (Tür.) 1. Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba. 2. İçerlek, tam orta, en içeride olan. 3. İlk söz. 4. Bir birine yakın iki dağın arasındaki uzaklık, ara. Dere, ırmak. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZENAY: (Tür.) Ka. - Özen ay.

 

ÖZENDER: (Tür.) Er. - Ender bulunan yaratılışta olan, değerli.

 

ÖZENGİN: (Tür.) Er. - Özü engin, geniş ve derin.

 

ÖZENGÜL: (Tür,) Ka. - Özen gül.

 

ÖZENİR: (Tür.) Ka. - Çaba gösteren, en iyisini yapmaya çalışan.

 

ÖZENLİ: (Tür.) Er. - Özenle çalışan kimse.

 

ÖZER: (Tür.) - Yiğit, doğru kimse. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZERCAN: (Tür.) Er. - Özer can.

 

ÖZERDAL: (Tür.) Er. - Öz er dal.

 

ÖZERDEM: (Tür.) Er. - Bütün erdemleri özünde toplayan.

 

ÖZERDİM: (Tür.) Er. - Özüne erdim, ulaştım.

 

ÖZERDİNÇ: (Tür.) Er. - Özünde canlı, dinç olan erkek.

 

ÖZEREK: (Tür.) Er. - Asıl amaç, ulaşılmak istenen şey.

 

ÖZERHAN: (Tür.) Er. - Yiğit, cesur han.

 

ÖZERK: (Tür.) Er. - Kendi kendini yönetme yetkisi olan.

 

ÖZERKİN: (Tür.) Er. - Özgür, güçlü kimse.

 

ÖZERKMEN: (Tür.) Er. – Özünde güçlü olan.

 

ÖZERMAN: (Tür.) Er. - 1. Bir şeyi çok isteyen. 2. Pişmanlık duyan.

 

ÖZEROL: (Tür.) Er. - Gerçek yiğit ol.

 

ÖZERTAN: (Tür.) Er. - Öz ertan.

 

ÖZERTEM: (Tür.) Er. - Özünde erdemli olan.

 

ÖZGE: (Tür.). 1. Başka, gayrı, diğer. Yabancı, ağyar. 2. İyi, güzel. 3. İki dağ arasındaki dereciklerin birleştiği yer, derenin başlangıcı. 4. Şakacı. 5. Cana yakın, sıcakkanlı. 6. Yürekli, gözü pek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGEBAY: (Tür.) Er. - İyi, güzel, yürekli erkek.

 

ÖZGEER: (Tür.) Er. - İyi güzel erkek.

 

ÖZGEN: (Tür.) - Özü geniş, rahat, sakin kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGENALP: (Tür.) Er. - Sakin, ağırbaşlı yiğit.

 

ÖZGENAY: (Tür.) - (bkz. Özgenay). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGENÇ: (Tür.) Er. - Öz genç.

 

ÖZGENER: (Tür.) Er. - (bkz. Özgenalp).

 

ÖZGER: (Tür.) - İyi, güzel kimse. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGİRAY: (Tür.) Er. - Kuvvetli, kudretli yiğit. Kırım hanlarının kullandığı isimlerden.

 

ÖZGÜ: (Tür.) 1. Kutsal. 2. Özellikle birine ya da bir şeye ait olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGÜÇ: (Tür.) Er. - Temel güç. Ana kuvvet.

 

ÖZGÜL: (Tür.) Ka. 1. Özü gül gibi olan. 2. Özellikle bir türe ait olan.

 

ÖZGÜLAY: (Tür.) Ka. - Öz gül ay.

 

ÖZGÜLEÇ: (Tür.) - Güler yüzlü, içten gülen kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGÜLER: (Tür.) Ka. - Öz güler.

 

ÖZGÜLÜM: (Tür.) Ka. - Öz gülüm.

 

ÖZGÜN: (Tür.) - Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGÜNAY: (Tür.) Özgün ay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGÜNEL: (Tür.) Ka. - Üstün, kerem sahibi cömert el.

 

ÖZGÜNER: (Tür.) Er. - Öz güner.

 

ÖZGÜNEŞ: (Tür.) - Güneş gibi parlak ve kapsamlı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGÜR: (Tür.) 1. Kendi kendine hareket etme, davranma karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. Başkasının kölesi olmayan. Bağımsız. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZGÜRCAN: (Tür.) Er. - Özgürlüğüne düşkün kimse.

 

ÖZGÜREL: (Tür.) Er. - Özgür davranan kimse.

 

ÖZGÜVEN: (Tür.) - Kendine güve­nen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZHAKAN: (Tür.) Er. - Hakan soyundan gelen.

 

ÖZHAN: (Tür.) Er. - Hükümdar soyundan gelen.

 

ÖZİL: (Tür.) - Gerçek ülke. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZİLHAN: (Tür.) Er. - Ülkenin hanı, reisi.

 

ÖZİLTER: (Tür.) Er. - Yurdun gerçek savunucusu, koruyucusu.

 

ÖZİNAL: (Tür.) Er. - Gerçek arkadaş, dost.

 

ÖZİNAN: (Tür.) - Özden gelen inanç, iman. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZKAN: (Tür.) Er. - Temiz kan, soylu kimse.

 

ÖZKAR: (Tür.) Er. - Öz kar.

 

ÖZKAYA: (Tür.) Er. - Öz kaya.

 

ÖZKAYRA: (Tür.) Er. - İçten gelen bağış, iyilik.

 

ÖZKE: (Tür.) - Sağlam, sağlıklı. Temiz yürekli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZKENT: (Tür.) Er. - Öz kent.

 

ÖZKER: (Tür.) Er. - Sağlam, temiz yürekli er.

 

ÖZKOÇ: (Tür.) Er. - Cesur, savaşkan yapılı..

 

ÖZKÖK: (Tür.) Er. 1. Esas, temel, kaynak. 2. Neslin geldiği soy ağacı.

 

ÖZKUL: (Tür.) Er. - Gerçek kul. Hakkıyla ibadet eden kul.

 

ÖZKURT: (Tür.) Er. - Öz kurt.

 

ÖZKUT: (Tür.) Er. - Kutsanmış, kadr sahibi.

 

ÖZKUTAL: (Tür.) Er. - Gerçek mutluluk senin olsun.

 

ÖZKUTAY: (Tür.) Er. - Özü uğurlu ve ay gibi parlak olan.

 

ÖZKUTLU: (Tür.) Er. - Kutlu olan şeyin kendisi. Özü kutlu, uğurlu olan.

 

ÖZKUTSAL: (Tür.) Er. - Öz kutsal.

 

ÖZLEK: (Tür.) 1. Toprağın özlü, verimli yeri. 2. Zaman. 3. Doğa üstü güç, felek. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZLEM: (Tür.) Ka. - Yeniden görme, tekrar kavuşma arzusu, hasret tahassür. Bir şeye karşı duyulan istek, meyil.

 

ÖZLEN: (Tür.) 1. Su kaynağı. Küçük dere. 2. Ağaç kökü. 3. Özlenecek kadar sevilen bir kişi ol. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZLÜ: (Tür.) Er. 1. Özü benliği olan. 2. İçten gerçek. 3. Verimli.

 

ÖZLÜER: (Tür.) Er. - Şahsiyet sahibi, olgun kişi.

 

ÖZMEN: (Tür.) - Özlü kimse, özü iyi, sağlam kişilikli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZMERT: (Tür.) Er. - Mert yapılı.

 

ÖZMUT: (Tür.) Er. - Yapısında mutluluk olan.

 

ÖZNUR: (Tür.) - Özü ışıklı, aydınlık kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZOĞUL: (Tür.) Er. - Öz oğul.

 

ÖZOĞUZ: (Tür.) Er. - Oğuz'a mensup. Oğuz'a ait.

 

ÖZOK: (Tür.) Er. - Özü ok gibi güçlü olan.

 

ÖZOL: (Tür.) Er. - Özün değişmesin, göründüğün gibi ol.

 

ÖZOZAN: (Tür.) Er. - Gerçek şair.

 

ÖZÖĞE: (Tür.) Er. - Bir şeyin aslı, özü.

 

ÖZÖNDER: (Tür.) Er. - Gerçek önder.

 

ÖZÖZ: (Tür.) - Gönlü geniş kimse. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

 

ÖZPALA: (Tür.) Er. - Pala gibi sert ve keskin kişilikli.

 

ÖZPEKER: (Tür.) Er. - Özünde çok güçlü olan yiğit.

 


Дата добавления: 2015-10-21; просмотров: 35 | Нарушение авторских прав







mybiblioteka.su - 2015-2024 год. (0.074 сек.)







<== предыдущая лекция | следующая лекция ==>