Студопедия
Случайная страница | ТОМ-1 | ТОМ-2 | ТОМ-3
АрхитектураБиологияГеографияДругоеИностранные языки
ИнформатикаИсторияКультураЛитератураМатематика
МедицинаМеханикаОбразованиеОхрана трудаПедагогика
ПолитикаПравоПрограммированиеПсихологияРелигия
СоциологияСпортСтроительствоФизикаФилософия
ФинансыХимияЭкологияЭкономикаЭлектроника

Aşağıdakilerden hangisi belirtili isim tamlamasıdır? 11 страница



Вопрос 331.

Kitabın Büyüsü

İnsanlar niye kitap okumaya düşkündür? Özellikle romanlar ya da hikaye kitapları niçin insanların ilgisini çeker?

Bu sorulara yanıt vermeden önce “İnsan niçin okur?” sorusuna doğru bir yanıt verebilmeliyiz. İnsanlar topluluk halinde yaşarlar, genelde her insan yalnızdır. Bu yüzden, insanın en iyi dostu kitaplardır. Kitap okurken genellikle sıkıntılarımızı, günlük koşuşturmaları unutup bambaşka bir dünyaya dalarız. Kitaplar, hayal dünyamızı genişletip bize yepyeni ufuklar açarken onlardan uzak durmamız mümkün mü? Kitabın büyüsü bizi çok çabuk sarar ve genellikle “Elime almışken bitireyim” diye çoğunu bir solukta okuruz. Zaman zaman da, “Keşke daha da bol vaktim olsaydı da daha çok kitap okuyabilseydim” deriz. Oysa, gençken zamanı boşa harcayıp değerini bilemeyiz.

Yeryüzünde kitap yokken acaba yaşam nasıldı? Bunu düşünmek bile istemiyorum. Çağımızda görsel araçlar ne kadar çoğaldı! Ama, kitabın büyüsü bambaşka! Artık kitapları CD’lere kaydedebiliyorlar. Bilgisayarın karşısına geçip kitap okuyorlar insanlar. Fakat, bu kitabı elimize alıp her sayfasına dokunarak okumanın zevki hiçbir şeyde yok. Onun için, bir gezi ya da pikniğe giderken siz yanınıza yeni bir roman, bir şiir ya da hikaye kitabı almaya unutmayın.

 

 

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1.Niçin insanlar roman ve hikayeleri okumayı severler?___________(Çünkü çağımızda görsel araçlar çoğalıyor ve artık kitapları CD’lere kaydedebiliyorlar./Çünkü pikniğe giderken yanımıza yeni bir roman, bir şiir ya da hikaye kitabı alabiliyoruz./Çünkü bu kitabı elimize alıp her sayfasına dokunarak okumanın zevki hiçbir şeyde yok./Çünkü sıkıntılarımızı, günlük koşuşturmaları unutup bambaşka bir dünyaya dalarız.)

2. Niçin kitabı bir başladıktan sonra bırakmak istemeyiz? ___________(“bırakayım” diye/“unutmayayım” diye/“kaydedeyim” diye/“bitireyim” diye)

3. Niçin “Keşke daha çok zamanım olsa” diyor.___________(Çünkü gençken zamanı boşa harcadılar./Çünkü insanın en iyi dostu kitaplardır/Bambaşka bir dünyaya dalmak için./Daha çok kitap okuyabilmek için.)

4. İnsanlar bilgisayarın karşısına geçip kitap okuyorlar mı?___________(Tabii, okumuyorlar./Yok, okuyorlar./Hayır, okumuyorlar./Evet, okuyorlar.)

5.Metne göre genelde her insan yalnız mıdır? ___________(Bilemeyiz/Hayır/Yok/Evet)

 

Вопрос 332.

Örnek Davranış

Son dersten çıkış zili çalmıştı. Öğrenciler okulun kapısından koşarcasına çıkıyorlardı. Evlerine gitmek isteyen öğrencileri, dışarıda kar ve soğuk karşılamıştı.

Burcu biraz ileride bir öğrenci kalabalığı gördü. Kalabalığa hızla yaklaştı. Bazı arkadaşlarının, yaralı bir güvercini ayaklarıyla iterek uçurmaya çalıştıklarını gördü. Şaşkınlıkla “Ne yapıyorsunuz? Hiç mi acımıyorsunuz?” dedi.



Arkadaşlarının hepsi sessizce dağıldılar. Burcu, korku ve acıdan kıvranan güvercini yerden aldı. Üşümemesi için kollarının arasına alıp göğsüne bastırdı.

Eve geldiğinde yaşadıklarını annasine anlattı. Birlikte güvercine pansuman yapıp yaralarını sardılar. Evin sıcak havası, verilen yiyecek ve su güvercini kendine getirmişti. Bu güven içinde güvercin uykuya daldı. Burcu ise yeni arkadaşının durumunu düşünmekten sabaha kadar uyuyamamıştı.

Bir hafta sonra güvercinin çırpınması, uçmak istemesi Burcu’yu telaşlandırdı. İyileşen ve özgürlüğünü isteyen güvercinden ayrılmak Burcu’ya zor geliyordu. Burcu’nun üzüldüğünü gören babası, “Kızım, eğer hayvanları seviyorsan onları doğal çevresinden ayırmamalısın. Yoksa onlara iyilik değil, kötülük yapmış olursun” dedi.

Burcu ertesi gün güvercini kendi elleriyle özgürlüğüne kavuşturdu. Ama o gece yine uyuyamamıştı.

 

 

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1. Burcu dışarı çıkınca neyle karşılaştı?___________(özgürlükle/şaşkınlıkla/sessizlikle/kar ve soğukla)

2. Burcu arkadaşlarına niçin kızdı? ___________(ertesi gün güvercini kendi elleriyle özgürlüğüne kavuşturduğu için./iyileşen ve özgürlüğünü isteyen güvercinden ayrıldığı için./arkadaşının durumunu düşünmekten sabaha kadar uyuyamadığı için./yaralı bir güvercini ayaklarıyla iterek uçurmaya çalıştığı için.)

3. Güvercine nasıl yardım etti?___________(iyileşen ve özgürlüğünü isteyen güvercinden ayrıldı/güvercini ayaklarıyla iterek uçurmaya çalıştı/güvercini kendi elleriyle özgürlüğüne kavuşturdu/güvercine pansuman yapıp yaralarını sardı)

4. Burcu niçin sevdiği halde güvercini bıraktı?___________(Çünkü güvercini kendi elleriyle özgürlüğüne kavuşturdu./Çünkü iyileşen ve özgürlüğünü isteyen güvercinden ayrılmalı./Çünkü güvercine pansuman yapıp yaralarını sardı./Çünkü onları doğal çevresinden ayırmamalıyız.)

5. Burcu ve arkadaşlarının arasında ne fark var?___________(Burcu ve arkadaşlarının arasında farklılık yoktur/Burcu’nun hayvanlara karşı yaptığı kötülüğü/arkadaşlarının hayvanlara karşı yaptığı iyiliği/Yardımseverlik ve hayvan sevgisidir.)

 

Вопрос 333.

Milli Eğitim Bakanı

ıllar önce bir Milli Eğitim Bakanının odasının kapısı çalındı. İçeriden kararlı ve tok bir ses " girin" diye seslendi.

Oldukça mütevazi döşenmiş odaya iki tane lise talebesi girdi. Tombul yanaklı olan Milli Eğitim Bakanının yanına yanaşarak " Babacığım merhaba. Elini öpmeye geldik Gazi ile beraber" diyerek arkadaşını gösterdi.

Mezun olmuşlardı iki samimi arkadaş liseden. Gazi ve Can. Bakanın elini öptükten sonra masanın karşısındaki koltuklara oturdular.

Tombul yanaklı çocuk söz aldı, Babacığım biliyorsun okulumuzu her ikimiz de başarı ile bitirdik. Ve bir yıldır para biriktiriyorduk. Eğer senin de iznin olursa Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya okumaya gitmek istiyoruz." Bakan küçük bir sessizlikten sonra " Oğlum biraz dışarı çıkar mısın? Bizi arkadaşınla bir iki dakika yalnız bırak" dedi.

Oğlu dışarı çıktıktan sonra uzun boylu çocuğa şöyle dedi. Bak evladım, ben sizler gibi başarılı öğrencilerin yurt dışında öğrenim görmesini her zaman desteklerim. Fakat bir bakan olarak oğlumu Amerika'ya gönderirsem, bunu başkaları farklı değerlendireceklerdir. Bu yüzden sadece sana burs vereceğim. Gerekli işlemlerin yapılması için talimatı veririm az sonra. Hayırlı olsun deyip dışarı çıkmasını söyledi talebenin.

Heyecan içinde kapının önünde bekleyen bakanın oğluna sarıldı çocuk. " Can sana bir iyi, bir kötü haberim var. Baban bana burs verdi ama senin gitmeni onaylamıyor.

Tombul yanaklı çocuk elini cebine atıp bir mendil çıkarttı. İçi para dolu olan mendili arkadaşına verip, "al bunları Gazi. Nasıl olsa bana lazım değil bu para artık" dedi, bir yıldır biriktirdiği parayı arkadaşına uzattı. Gazi, ünlü beyin cerrahi Gazi Yaşargil; Can ise ünlü şair Can Yücel’den başkası değildi.

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1.Gençler, Hasan Ali Yücel’den ne istemişler___________(Bakanlığın bursundan yararlanıp Amerika'ya gitmek istemişler./Para isteyip, Almanya' tatile gitmek istemişler./izin alıp, Ankra'ya okumaya gitmek istiyorum./Bakanlıktan evraklarını alıp, Kazakistan'a çalışmaya gitmek istiyormuş.)

2.Parçada kimler anlatılmaktadır? ___________(Eğitim Bakanı, onun oğlu ve arkadaşı./Ekonomi Bakanı, onun kardeşi ve arkadaşı Gazi/Kültür Bakanı, onun kuzeni ve arkadaşı/Sağlık Bakanı,onun damadı ve komşusu)

3.Hasan Ali Yücel, oğlunun Amerika’ya gitmesine neden izin vermemiş? ___________(Bunubaşkaları farklı değerlendirecek diye/Kendisi hasta olduğu için/Oğlunun tek çocuk olduğu için./Maddi durumu zayıf olduğu için.)

4.Olay, ne zaman yaşanmıştır? ___________(Olay yıllar önce yaşanmıştır./Olay geçen hafta yaşanmıştır./Olay geçen ay yaşanmıştır./Olay geçen gün yaşanmıştır.)

5.Parçadaki olay nerede geçmektedir? ___________(Milli Eğitim Bakanlığında/Sağlık Bakanlığında/Kültür Bakanlığında/Ekonomi Bakanlığında)

 

Вопрос 334.

Kim Haklı?

Köylünün biri, ineklerinin sütünden tereyağı yapardı. Her gün tereyağının bir kilosunu kasabadaki fırıncıya satardı. Aldığı paranın bir kısmıyla fırıncıdan ekmek alır, köyüne dönerdi.

Bir gün fırıncı köylüye çıkışmaya başladı:

-Ben, sana güvenerek getirdiğin yağları hiç tartmadan aldım. Oysa ki sen yağları eksik tartıyormuşsun, seni şikayet edeceğim.

Fırıncı, köylünün getirdiği yağı tarttı, yağ bir kilodan azdı.

Fırıncı, köylüyü mahkemeye verdi. Fırıncıyı dinleyen yargıç köylüye dönerek:

-Sen bu adamı aldatıyormuşsun. Tartıda haksızlık yapıyormuşsun, “Doğru mu?” dedi.

Köylü:

-Sayın yargıç! Ben fırıncıya her gün bir kilo yağ veririm. Alacağım paranın bir kısmıyla kendisinden ekmek alırım. Ben gram olarak fırıncının bir kilo diye verdiği ekmeği kullanırım. Eğer fırıncının ekmeği bir kilodan azsa benim yağım da az olur.

Fırıncı birden telaşlandı. Davasından vazgeçmek istedi. Fakat yargıç fırına adam gönderdi. Birkaç ekmek getirip tarttı. Bir kilodan azdı.

Böylece köylü davayı kazanmış, fırıncının hilesi de ortaya çıkmıştı.

 

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1. Köylü yağını kime satıyor?___________(kasabadaki yargıca/kasabadaki adama/kasabadaki haksızlığa/kasabadaki fırıncıya)

2. Fırıncı köylüye neden çıkışıyor?___________(Köylü davayı kazandığı için./Köylü getirdiği yağı tarttığı için./Köylü mahkemeye verdiği için./Köylü yağları eksik tarttığı için.)

3. Köylü, suçunu kabul etmeyince fırıncı ne yapıyor?___________(Fırıncı, köylünün getirdiği yağı tartıyor./Fırıncı köylüye çıkışmaya başlıyor./Fırıncı birden telaşlanıyor./Fırıncı, köylüyü mahkemeye veriyor.)

4. Mahkeme sonunda yargıç kimi haklı buluyor?___________(fırıncıyı/adamı/şikayetçiyi/köylüyü)

5. Bu dava boyunca hile yapan kişi belli oldu mu?___________(bilmem/yok/hayır/evet)

 

Вопрос 335.

Padişahla Esir

Zamanın birinde bir padişah esirlerinden birinin öldürülmesini emreder. Bunun üzerine zavallı esir kendi dilince padişahı sövüp saymaya başlar. “Canından el çeken, gönlünde ne varsa döker!” demişler ya...

Padişah eserin ne dediğini sorar. İyi kalpli vezirlerden biri: “Öfkelerini yenenler, insanları affederler... diyor padişahım!” cevabını verir. Hükümdar esire acır, onun canını bağışlar. Ama ilki konuşan veziri sevmeyen başka bir vezir: “Bizim gibilere padişah huzurunda sözün doğrusunu söylemekten gayrısı yakışmaz. Bu esir, padişaha sövdü, uygunsuz laflar söyledi.” Hükümdar bu söz üzerine yüzünü buruşturur: “Bana onun bu yalanı, senin söylediğin şu gerçekten daha hoş geldi. Çünkü o yalan, iyilik içindi. Oysa bu gerçek, kötülük için.”

Büyükler, “İyilik için söylenen yalan, fitne koparan doğrudan iyidir!”demişlerdir.

 

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1.Öldürülmesi emredildiğini öğrenince zavallı esir nasıl davrandı? ___________(Padişaha saygı gösterdi./Padişaha yalvarmaya başladı/Padişahı övmeye başladı./Padişahı sövmeye başladı.)

2. Padişaha ilk konuşan vezir neden yalan söyledi?___________(Çünkü öldürülmesi emredildi/Çünkü o zavallı bir esirdi./Çünkü hükümdar esire acıdı./Çünkü iyi kalpli birisiydi.)

3. İkinci vezir neden doğruyu söylediğinde padişah sevmedi?___________(Çünkü “Bizim gibilere padişah huzurunda sözün doğrusunu söylemekten gayrısı yakışmaz” dedi./Çünkü “Öfkelerini yenenler, insanları affederler...” dedi./Çünkü ilk konuşan vezirin yalanı, ikinci vezirin söylediği gerçekten daha hoş geldi./Çünkü padişaha ilk konuşan vezirin doğrusu, ikinci vezirin söylediğinden daha hoş geldi.)

4. Padişah bunun üzerine ne dedi?___________(“İyilik için söylenen yalan, fitne koparan doğrudan iyidir!” diye yanıt verdi./“Canından el çeken, gönlünde ne varsa döker!” diye yanıt verdi./“Öfkelerini yenenler, insanları affederler...” diye yanıt verdi./“O yalan, iyilik içindi. Oysa bu gerçek, kötülük içindir” diye yanıt verdi.)

5. Hükümdar ikinci vezirinin sözüne nasıl davrandı?___________(Hoşlandı/Sevindi/yalan söyledi/yüzünü buruşturdu)

 

Вопрос 336.

ÇOBAN İLE KURT

Kurt bir türlü sürüye yaklaşıp da karnını doyuramaz olmuş. Nasıl edip, ne yapayım da sürüye yaklaşayım diye düşünürken, aklına çoban olmak gelmiş. Hemen kendisine bir kepenek bulmuş, eline uzun bir değnek almış. Gerçek çobandan hiç farkı yokmuş.

‘’Kılığım gibi sesimi de benzetmeliyim.’’ demiş. Fakat çoban gibi seslenmeyi becerememiş. Seslenince sesi gümbür gümbür gümbürdemiş, kurdun sesini duyan çoban ve köpekler uyanmışlar. Üzerindeki kepeneğin ağırlığından hızlı kaçamayan kurdu yakalayıp, ağaca bağlamışlar. Kurdun haline gelen giden hayvanlar gülmüşler.

Sahtekârlar ne kadar kurnaz olurlarsa olsunlar, bir gün elbet yakayı ele verirler.

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1. Kurt nereye yaklaşamamış?___________(Sürüye/Ormana/Dağa/Irmağa)

2. Kurt kime benzemek istemiş?___________(Çobana/Uzmana/Öğretmene/Dağcıya)

3. Kurt hangi yönüyle çobana benzeyememiş?___________(Sesiyle/şekliyle/Koşamadığından/sessiz olduğundan)

4. Çoban ve köpekler kurdu ne yapmışlar?___________(Yakalamışlar/Öldürdüler/Okşadılar/Zehirlediler)

5. Kurt üzerine ne giymişti?___________(Takım elbise/Kepenek/Mont/Kazak)

 

Вопрос 337.

ODUNCUNUN ÇOCUKLARI

Ormanın kenarındaki kulübede yoksul bir oduncu, karısı ve beş çocuğu birlikte yaşıyorlardı. Geçim zorluğu nedeniyle çocuklarına bakmakta zorlanan anne ve baba, en büyük iki çocuğu ormana bırakmaya karar verdiler.

Bir gün hep birlikte ormana gittiler. Çocuklar oynarken gizlice kaçtılar. Çocuklar ormanda yalnız kaldıklarını anlayınca, çok korktular. Hava iyice kararmıştı. İleride bir ışık gördüler, bu bir kulübeydi. Bu kulübede yaşlı bir kadın tek başına yaşıyordu. Çocuklar başlarına gelenleri kadına anlattılar. Kadın o gece çocukları evinde konuk etti. Ertesi sabah çocukları alarak evlerine götürdü.

Anne baba yaptıklarının yanlış olduğunu anlamışlar ve sabaha kadar uyuyamamışlardı. Çocukları karşısında görünce sevinç içinde sarıldılar. Bir daha hiç ayrılmamak üzere mutlu yaşadılar.

(Тип: Вложенные ответы, Баллов: 10, Попыток: Не ограничено)

1. Oduncu, karısı ve çocukları nerede yaşıyorlarmış?___________(Deniz yanındaki/Bir adanın güney tarafında/Orman kenarındaki kulübede/Sarayda).

2. Çocukların kaç tanesini ormana bırakmaya karar vermişler?___________(İki büyük çocuğu/Üç tanesini/Hepsini/Hiçbirini)

3. Neden çocukları ormana bırakmak istiyorlar?___________(Geçim zorluğu nedeniyle/Parası olduğu için/Uzandıkları için/Sıkıldığı için)

4. Çocuklar ormanda yalnız kaldıklarını fark edince ne yaptılar?___________(Çok eğlendiler/Çok sevindiler/Çok korktular/Çok sohbet ettiler)

5.Yaşlı kadın ertesi sabah ne yaptı?___________(Çocukları alarak gezmeye götürdü./Çocukları alarak okula götürdü/Çocukları alarak ava çıktılar/Çocukları alarak evlerine götürdü)

 

 


Дата добавления: 2015-09-29; просмотров: 25 | Нарушение авторских прав







mybiblioteka.su - 2015-2024 год. (0.02 сек.)







<== предыдущая лекция | следующая лекция ==>